Yapay Zeka Üzerine Okunası Kitaplar – 1

Yapay Zeka Üzerine Okunası Kitaplar – 1
12 Eki 2021

Yapay Zeka, Yapay Öğrenme, Veri Bilimi, Düşenen Makineler gibi konular günümüzün en popüler konuları olmaya başladı. Bu alanda çok fazla kaynak olmakla beraber doğru bir akış içerisinde doğru bilgiye ulaşmak ise zorlu bir süreç haline gelmeye başladı. Bu yazı dizimizde, yapay zeka üzerine başlangıç ve ileri düzeyde bir takım bilgilerin yer aldığı; gerek genel kültür gerekse teknik bilgi amaçlı yazılan kitaplardan oluşan bir okuma listesi paylaşacağız. Bu alanda bilgi sahibi olmak ve kariyerini özellikle Veri Bilimi, Yapay Zeka, İleri Analitik gibi alanlarda geliştirmek isteyenler için hazırladığımız yazı dizimizin bu ilk bölümünde, genel bir başlangıç için önerebileceğimiz kitaplara yer verdik. Okumaya başladığınızda kitabın sizi nereye götüreceğine dair küçük ipuçları bulacağınız kitaplardan kısa alıntıları da önerilerimize ekledik.

(1)

Bir şey açık: Akıllı makineler dönemi uzağımızda değil, tersine bugünden itibaren başlıyor. Bütün okullarda ve üniversitelerde bilgisayar laboratuvarları kuruluyor. Robotik ve yapay zekayla ilgili konferanslara katılan uzmanların sayısı artık yüzlerle değil, binlerle ölçülüyor. Fabrikalarda ve bürolarda giderek daha fazla makine insanların yerini alıyor, üstelik sadece tekdüze mekanik işlerde de değil. (…) Meselenin özü şu: İnsanlara ait tüm yaşam alanları temelden bir dönüşümle karşı karşıya ve daha da önemlisi bu dönüşüm, kendimize bakışımızın özüyle ilgili. Biz kimiz, ne istiyoruz ve gelecekte bizi akıllı makinelerden ayırt eden şey ne olacak?” (s.18-19)

Ulrich Eberl, 2019, Akıllı Makineler – Yapay Zeka Hayatımızı Nasıl Değiştiriyor, Paloma Yayınevi

(2)

Yapay öğrenme, bilgisayarların bir problemi çözmekte örnek veri ya da deneyimi kullanacak biçimde programlanmasıdır. Yüz tanıma, konuşma tanıma, istenmeyen e-postaların süzülmesi, kredi risk hesabı, müşteri bölütleme gibi uygulamalar yanında yapay zekâda, robotikte, biyoinformatikte, doğal dil işlemede son yıllarda büyük miktarda veriyi işleyerek bilgi çıkartan yapay öğrenme yöntemleri her gün daha çok öne çıkmaktadır. Kapsamı oldukça geniş olan bu kitapta, gözetimli, gözetimsiz ve pekiştirmeli öğrenme için kullanılan tüm yaklaşımlar, olasılık tabanlı modeller, yapay sinir ağları, karar ağaçları, saklı Markov modelleri, çekirdek makineleri, Bayesçi yöntemler ve çizgesel ağlar işlenmekte, ayrıca boyut azaltma, öbekleme, model birleştirme, deney tasarımı ve çözümleme gibi konular ayrıntılı olarak tartışılmaktadır. Tüm yöntemler, okuyucunun gerektiğinde denklemleri bilgisayar programına kolayca dönüştürebilmesini sağlayacak düzeyde ele alınmaktadır.” (s.xv) Ethem Alpaydın, 2013, Yapay Öğrenme, Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi

(3)

Yapay zekaya yıllarca insan zihninin performansını kıyaslamak için yapılan büyük planlar hakim oldu. Bizi anlayan, tanıyan ve kararlar almamıza yardımcı olan makineler düşledik. Son on yılda bu hedeflere ulaştık; ancak öncülerin hayal ettiği şekilde değil. İnsan düşüncesinin nasıl taklit edileceğini çözdük mü? Bilakis. Aksine temel görüş, tamamıyla farklı bir biçim aldı. Yapay zeka her yerde; başarısı büyük verilere ve istatistiğe, devasa miktarda bilgi kullanarak karmaşık hesaplamalar yapmaya dayanıyor. Zihinler inşa ettik ancak bizim gibi değiller. Bu yeni zeka biçimine giderek fazla güvenmeye başladığımızdan, ona uymak için kendi düşünce şeklimizi bile değiştirmemiz gerekebilir.

New Scientist, 2021, Düşünen Makineler – Yaklaşan Yapay Zeka Çağı ve İnsanlığın Geleceği, Say Yayınları.

(4)

Bir beyin cerrahı ile bir elektrik mühendisinin tartışmasını izlemek, insanın kafasında ne kadar değişik çağrışımlar yapar, ne kadar engin ufuklar açar; tabii eğer konuşulanları takip edebiliyorsanız. (…) Temel sorulardan biri de bir ‘şey’ in zeki olup olmadığına nasıl karar verileceği oldu. Bir diğer soru, zeki bir sistemin nasıl çalışması gerektiği, iç yapısının nasıl olabileceği idi. Bu konular tartışılırken aklıma etrafımdaki beyin ile uğraşan tıp dünyasından insanlar geldi.” (s.8-9)

Yay. Haz. Haluk Bingöl, 2012, Bilgisayar ve Beyin – “Bilgi İşleyen Makine Olarak Beyin” Toplantıları, Pan Yayıncılık.

(5)

Binlerce bilim insanı ve mühendis şu anda büyük bir proje üzerine çalışıyor, akıllı bir sürecin elimizdeki en iyi örneği: insan beyni. İnsan beynini anlamaya çalışmak muhtemelen zekamızla kurmuş olduğumuz insan-makine medeniyetinin en büyük kazanımlarından biridir. (…) Tersine mühendislik yöntemleri kullanarak insan beyninin incelenmesinin dünyamızda en önemli proje olarak görüldüğü söylenebilir. Bu projenin amacı, insan beyninin tam olarak nasıl çalıştığını anlamak, daha sonra da elde ettiğimiz bilgileri kullanarak kendimizi daha iyi tanımak, gerektiğinde beyni tedavi etmek ve kitabın içeriğine en uygun olan daha da akıllı makineler üretmek.”  (s.4)

Ray Kurzweil, 2015, Bir Zihin Yaratmak – İnsan Düşüncesinin Esrarı, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları

(6)

Yapay öğrenme, yalnızca veriden bilgi çıkaran ticari uygulama yöntemleri değildir: Öğrenme ayrıca zekanın bir gereğidir. Zeki bir sistem çevresine uyum sağlayabilir olmalıdır; hatalarını tekrar etmemeyi öğrenmelidir. Önceleri araştırmacılar yapay zekanın gerçekliğe dönüşmesi için yeni bir paradigmaya, yeni bir hesaplama modeline ya da bütünüyle yeni bir algoritma kümesine ihtiyacımız olduğuna inanıyorlardı. (…) İhtiyacımız olanın yepyeni algoritmalar değil, içinden doğru kuralları çıkarmayı sağlayacak kadar çok veri ve bu kadar çok veriyi işleyebilecek yeterlilikte bilgisayar gücü olduğu iddia edilebilir.” (s.13)

Ethem Alpaydın, 2020, Yapay Öğrenme: Yeni Yapay Zeka, Tellekt Yayınları

(7)

Yapay zeka konusunda, bu kitabın tümüyle reddettiği iki yaygın ve zararlı efsane vardır. Bunlardan birincisi yapay zekanın başarısız olduğudur. Bu efsane tümüyle yanlıştır. Yapay zeka yaşam biçimimizi değiştiren bir dizi başarılı teknoloji üretmeyi başarmıştır. (…) İkinci önemli efsane ise yapay zeka ‘eğer başarılı olursa’, insanlığın, makinelerin oluşturacağı yeni ve güçlü bir ırkın kölesi olacağı düşüncesidir. Bu ikinci efsane yalnızca yanlış değil, aynı zamanda anlamsızdır. Kabul edilmelidir ki, bu efsanenin ortaya çıkmasının sorumluluğu biraz da yapay zeka alanı içindeki belirli kişilere aittir.” (s.13-14)

Blay Whitby, 2005, Yapay Zeka – Yeni Başlayanlar için Kılavuz, İletişim Yayınları

(8)

Yapay zeka sistemleri nasıl çalışıyor? Makineler nasıl düşünebiliyor? Her yaptıklarını onlara biz insanlar öğretiyorsak nasıl oluyor da bazen hiçbir insanın bilmediği şeyleri keşfedebiliyorlar? Yapamayacakları bir şey var mı? Elinizdeki kitapta bu saydıklarım gibi 50 temel soru çerçevesinde yapay zeka fikrinin tarihçesini, bilimsel altyapısını, bu konuda yapılan çalışmaları, ortaya çıkan ürünlerin nasıl çalıştığını, neleri yapabildiklerini, neleri henüz yapamadıklarını ve ileride neler olabileceğine ilişkin öngörülerimi okumanın zevkli olacağını umduğum bir dille anlatıyorum.” (s.8-9)

Cem Say, 2018, 50 Soruda Yapay Zeka, Bilim ve Gelecek Kitaplığı, 7 Renk Basım Yayın ve Filmcilik

(9)

Bu kitabın yapay zekada büyük bir atılımın arifesinde olduğumuz ya da bu tür bir gelişmenin ne zaman gerçekleşeceğini kesin olarak tahmin edebileceğimiz gibi bir argümanı yoktur. Bunun 21. yüzyılda bir tarihte gerçekleşmesi muhtemel görünüyor, ama kesin tarihi bilmiyoruz. İlk iki bölümde mümkün olan yollar ele alınıyor ve zamanlama sorunu hakkında bir şeyler söyleniyor. Fakat kitabın ana gövdesini sonrasında neler olacağı oluşturuyor. Bir zeka patlamasının kinetiğini, süper zekanın biçimlerini ve güçlerini ve de belirleyici bir üstünlüğe erişen süper zeka taşıyıcısının önündeki stratejik tercihleri inceliyoruz.” (s.13)

Nick Bostrom, 2018, Süper Zeka – Yapay Zeka Uygulamaları, Tehlikeler ve Stratejiler, Koç Üniversitesi Yayınları

(10)

YZ ile ilgili başka tarihçeler yazıldığı oldu, fakat zaman ilerliyor, tıpkı YZ gibi; dolayısıyla artık yeni bir tarihçe yazmanın vakti geldi. (…) Aklımda üç tür okur var. Biri, bilimsel konulara ilgi duyan ve belki YZ’yi merak eden zeki ama sade okur. Belki ilkiyle örtüşen öbür okur topluluğu, teknik ya da mesleki alanlarda çalışanlardan meydana geliyor; bunların bir sebeple YZ konusunu öğrenmesi gerekiyor ve bu alan hakkında eksiksiz bir tablo işlerine yarayacaktır. (…) Üçüncü topluluk, YZ araştırmacılarından, öğrencilerinden, öğretmenlerinden oluşuyor; YZ’nin denediği, işe yaramış ya da yaramamış şeyleri bilmek, ayrıca tarihsel bilgileri ve başka türlü malumatı içeren sağlam bir kaynağa ulaşmak bu kesim için faydalı olacaktır.” (s.13-14)

Nils J. Nilsson, 2011, Yapay Zeka – Geçmişi ve Geleceği, Boğaziçi Yayınları

Okuma Sırası Önerisi

Kitap çeşitliliği ilk bakışta karmaşık görünebilir. Okuyucu için tavsiyemiz, eğer bu alana yeni ve ciddi bir başlangıç yapmak istiyor ise tarihsel serüven ile başlamak ve teknik altyapı oluşturmak güzel bir başlangıç olur; 7, 10, 9 ve 2. kitaplar sırası ile okunabilir. Genel kültür amaçlı bir okuma için ise; 8, 3, 4, 5 ve 6. kitaplar sırası ile okunabilir.

Kitaplar hakkında sorularınızı ve yorumlarınızı bize ulaştırabilirsiniz.

Dr. Murat Öztürkmen

GTech Kıdemli Veri Bilimci